Yeni bir araştırmaya göre, Z kuşağının yalnızca yarısı sadece karşı cinsten kişilere ilgi duyduğunu söylüyor.
LGBTQ+ yardım kuruluşu Stonewall ve Ipsos tarafından gerçekleştirilen anket, cinsel çekim söz konusu olduğunda kuşaklar arasında keskin farklılıklar olduğunu ortaya koyuyor: Z kuşağı
katılımcılarının beşte ikisi (yüzde 40) aynı cinse ilgi duyduğunu belirtirken, yüzde 53’ü (yarısından biraz fazlası) yalnızca karşı cinsten kişilere ilgi duyduğunu bildirdi.
Baby boomer kuşağındaysa yalnızca karşı cinsten insanlara ilgi duyduğunu söyleyenlerin oranı dörtte üçten fazla (yüzde 77).
Çığır açan raporda, Z kuşağı bireylerinin kendilerini gey (yüzde 2) ya da lezbiyenden (yüzde 3) çok biseksüel ya da panseksüel (yüzde 14) olarak tanımladıkları ortaya kondu.
Bununla birlikte, tüm yaş aralıklarının yalnızca üçte ikisi (yüzde 66) kendilerini sadece karşı cinse ilgi duyan kişiler olarak tanımlıyor.
Veriler, Britanyalıların yüzde 2’sinin kendilerini aseksüel ya da “as” olarak tanımladığını, yani romantik olarak ilgi duysalar da cinsel çekim yaşamadıklarını gösteriyor.
Genç kuşakların kendilerinden önceki kuşaklara kıyasla cinsel açıdan çok daha çeşitli olduğunu ortaya koyan veriler, 6 binden fazla Britanyalıyı kapsayan üç özgün anketten elde edildi.
Bu çalışmanın amaçları doğrultusunda, Z kuşağı şu anda 16-26; Y kuşağı şu anda 27-42; X kuşağı şu anda 43 ila 56 ve baby boomer kuşağı ise şu anda 56 ila 75 yaşında olanlar diye tanımlandı.
Stonewall CEO’su Nancy Kelley, “Bu çığır açan yeni araştırma, LGBTQ+ bireyler olarak yaşamlarımızın daha görünür olduğunu ve arkadaşlarımız ve ailelerimizle daha bağlantılı olduğunu gösteriyor” diyor.
Genç nesillerin artık kendileri olmaktan korkmadıklarını ve gelişmek için destekleyici ailelere ve sosyal ortamlara sahip olduklarını görmek de harika.
Kimliğimizde ve yönelimimizde meydana gelen bu derin değişim, medyanın bazı kesimlerinde sıkça atıfta bulunulan “kültür savaşı” fikrinin, toplumun dar bir kesimi tarafından yayılan, çeşitlilik arz eden ve birbiriyle bağlantılı toplumlarımızın gerçekliğinden habersiz ve bunu kabul etmek istemeyen yanlış bir isimlendirme olduğunu gösteriyor.
Haber, trans bireyleri hedef alan nefret suçlarının bir yıl içinde yüzde 56 oranında arttığının tespit edilmesi ve İngiltere ve Galler’de toplam suç sayısının rekor seviyeye ulaşması üzerine geldi.
Birleşik Krallık İçişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan bir rapora göre, ırkçı nedenlerle işlenen suçlar toplamda en büyük oranı oluştururken, bunu cinsel yönelim, engellilik, din ve trans kimlik nedenleriyle işlenen suçlar takip ediyor.
Kayda geçirilen nefret suçlarının sayısı 10 yıldır artıyor olsa da raporda bu eğilimin “büyük olasılıkla polis tarafından suç kayıtlarının tutulmasındaki gelişmelerden kaynaklandığı” belirtiliyor.
Raporda ayrıca “Trans meseleleri geçen yıl sosyal medyada yoğun bir şekilde tartışıldı, bu da ilgili nefret suçlarında bir artışa yol açmış olabilir” ifadeleri yer alıyor.