Merkez İzmirMerkez İzmirMerkez İzmir
  • Gündem Haberleri
  • Belediyelerden Haberler
  • Ege’den Haberler
  • Kültür Sanat Haberleri
  • Sağlık Haberleri
  • Magazin Haberleri
Okuma: Uzmanından Genç Çiftlere Öneri: 2 Yıl Sonra Çocuk Sahibi Olun!
paylaş
Font ResizerAa
Merkez İzmirMerkez İzmir
Font ResizerAa
  • Gündem Haberleri
  • Belediyelerden Haberler
  • Ege’den Haberler
  • Yaşam Haberleri
  • Sağlık Haberleri
  • Gündem Haberleri
  • Belediyelerden Haberler
  • Ege’den Haberler
  • Yaşam Haberleri
  • Sağlık Haberleri
Bizi Takip Edin
  • Kullanım Şartları
  • Künye
  • İletişim
© Copyright 2022, Merkez İzmir. Tüm Hakları Saklıdır.
Merkez İzmir > Diğer Haberler > Uzmanından Genç Çiftlere Öneri: 2 Yıl Sonra Çocuk Sahibi Olun!
Diğer Haberler

Uzmanından Genç Çiftlere Öneri: 2 Yıl Sonra Çocuk Sahibi Olun!

Aşkın insanlık tarihi kadar eski olduğunu bilinen bir gerçek. Prof. Dr. Öget Öktem Tanör, aşkın nörobiyolojik altyapısının araştırılmasının ise yeni olduğunu

Son Güncelleme 27 Mayıs 2023 22:40
2 yıl Önce
paylaş
paylaş

Aşkın insanlık tarihi kadar eski olduğunu bilinen bir gerçek. Prof. Dr. Öget Öktem Tanör, aşkın nörobiyolojik altyapısının araştırılmasının ise yeni olduğunu belirtti.

Teknolojinin gelişmesiyle ancak 2000’lerde araştırılmaya başlandığını kaydetti. İngiliz bilim insanı Semir Zeki ve ekibinin aşkı, bilimsel olarak anlamaya yönelik yaptıkları araştırmalarda romantik aşkta da anne sevgisinde de beyinde ortak bölgelerin harekete geçtiğinin tespit edildiğini anlattı.  Prof. Dr. Öget Öktem Tanör, romantik
aşklarda yüksek seyreden stres hormanlarının, 2 yıl sonunda düşmeye başladığını belirterek, “Çocuk yapmak isteyenler için en doğru zaman bu dönemdir. Çünkü aşık çiftlerde 2 yıl boyunca stres hormonları çok yüksektir. Onların gözü birbirinden başkasını görmez gerçekten. O nedenle çocuk yetiştirmek için 2 yıl sonrayı öneriyoruz. Stres hormonları biraz düşsün ki gözleri çocuklarını görebilesin, bebeklerini yetiştirebilsinler” dedi.

Altınbaş Üniversitesi Gayrettepe Yerleşkesinde gerçekleştirilen sempozyumun açılış konuşmasını ise İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Dilek Şirvanlı Özen yaptı. Prof. Dr. Özen, pandeminin yakın ilişkilerimizi zorlaştırdığını, insanları birbirinden uzaklaştırdığın belirtti. Çoğumuzun pandemiden sonra bir araya gelemeyeceğini düşündüğünü ancak çok büyük bir problem yaşamadan insanların tekrar sarılmaya başlamasının mutluluk verici olduğunu söyledi. Kısa bir süre önce yaşadığımız deprem felaketinde hayatını
kaybedenlere baş sağlığı, hayatta kalanlara sabırlar dileyen Prof. Dr. Özen, “Bu felaket bir kez daha gösterdi ki, böyle anlarda da uzakları yakın edebilen bir milletiz, acılar bizi birbirimize yakınlaştırabiliyor.” dedi.

“Romantik aşk da anne sevgisi de birbirine benzer”2

Sempozyumda aşkın nöral temelleri hakkında konuşan Prof. Dr. Öget Öktem Tanör, aşkın insanlar için en kuvvetli, en coşkulu ve subjektif duygudurumlarından biri olduğunu belirtti. Bu anlarda beyinde neler olduğunun araştırılmasının ancak, Fonksiyonel Emar ve ped gibi cihazların kullanılmaya başlanmasıyla olabildiğini ifade etti. Bilim insanı Semir Zeki’nin İngiltere’de yaptığı bir araştırmanın bulgularına değindi. Prof. Dr. Tanör, “Buna göre birbirlerine deli gibi aşık çiftlere sevdikleri kişilerin resimleri
gösteriliyor ve beyin fonksiyonları takip ediliyor.  Bir de çok sevdikleri bir arkadaşlarının resmi gösteriliyor ve aradaki farklar inceleniyor. Aynı ekip, bir de anneler için bu çalışmayı yapıyor. Annelere kendi çocuklarının resmi ve sonrasında da yine çok sevimli başla bir bebek resmi gösteriliyor. Görüldü ki aşkın zirvesinde
olan çiftler ile annelerin beyinlerinde aktif olan ortak alanlar mevcut. Emisyonel denilen bu beyin bölgeleri aktif hale geçtiğinde, ödül sistemi harekete geçiyor ve insanda ödül kazanmış gibi bir his oluşuyor. Tarif edilmez bir mutluluk duygusu eşlik ediyor insana. Aynı bölgelerin uyuşturucu madde kullanımlarında da
aktifleştiğini ve bugün artık bunların bağımlılık yaratan bölgeler olduğunu biliyoruz.” açıklamalarını yaptı.

Bununla birlikte seratoninin de vücutta obsesyon nörozlarındaki kadar azaldığına dikkat çeken Prof. Dr. Tanör, “Bunun aşık kişideki etkisi boyuna sevdiğini düşünmesi, bütün günlük rutinlerini, kılık kıyafetini de ona
göre ayarlamak istemesi olarak kendini gösteriyor. Tıpkı Cahit Külebi’nin bir şirinde söylediği gibi “Kamyonlar kavun taşır, ben boyuna onu düşünürdüm.” Aynen öyle, seratoninin azalması insanda,
bir cins obsesyona neden olur.” diye konuştu.

“Aşk, doğum sancısı gibi”

Aşık kişilerde Oksitosin ve Vazopressin hormanlarında da müthiş bir artış gözlendiğini dile getiren Prof. Dr. Tanör, bunların bağlılık hormonları olarak da bilindiğini kaydetti. “Oksitosin, düz kasların kasılmasını sağlar. Doğum bile bu kasların kasılmasıyla oluyor. Bu horman aşıklarda yüksek, doğuma benzer kaslarda kasılma hissediliyor.” İfadelerini kullandı. Vazopressinin de aşıklarda yüksek seviyelere çıktığını bunun da sarılma
hissi verdiğini söyleyen Prof. Dr. Tanör, “Aşık çiftlerin el ele, kol kola gezmelerinin, annelerde de çocuğunu kucaklama hissinin kaynağı burası.  Anne sevgisindeki fark ise dopamin salgısının olmaması ve hipotalamusun uyarılmaması. Bu da çiftlerin birbirine karşı duydukları cinsel çekimi ifade eder. Anne – çocuk
ilişkisinde bu yok elbette. Annelerde farklı olarak aktif olan bir diğer bölge yüzleri değerlendiren bölüm. Bu bölüm, bebek henüz konuşamadığı için annede müthiş aktif. Çünkü anne, bebeğin yüzüne bakıp ihtiyaçlarını anlamak durumunda.” dedi.)

Ebeveynlerin Dikkat Etmesi Gereken 5 Zeki Çocuk Davranışı!
Evlilik Erkeklerde Obeziteyi Nasıl Etkiliyor? İşte Yanıtı!
Kan Grubu Diyeti Tartışılıyor: Bu Grup Daha Zor Kilo Veriyor!
Hatayspor’da Onur Akdeniz Hayatını Kaybetti!
Zesu’ya İzmir’e Değer Katan Marka Ödülü!
EtiketlerAnneAşıkAşk Ve EvlilikAşkın EtkileriGenç Evlilere TavsiyelerProf. Dr. Öget Öktem Tanör
Bu Haberi Paylaş
Facebook Whatsapp Whatsapp Email Print
Önceki Haber Mehmet Muharrem Kasapoğlu Mehmet Muharrem Kasapoğlu, İzmir’de Sergilenen Şampiyonluk Kupalarını Ziyaret Etti!
Sonraki Haber Kemik Sağlığı Kemik Sağlığına Faydalı Ve Zararlı Besinler Nelerdir?
© Copyright 2022, Merkez İzmir. Tüm Hakları Saklıdır.
  • Kullanım Şartları
  • Künye
  • İletişim
Tekrar hoşgeldiniz!

hesabınıza giriş yapın

Username or Email Address
Password

Lost your password?