İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın ev sahipliğinde, CHP Genel Başkan Yardımcıları Gökan Zeybek ve Murat Bakan ile Ege Belediyeler Birliği Başkanı ve Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, Ege Denizi’ndeki deprem hareketliliğiyle ilgili basın toplantısı düzenledi. Toplantıda Ege Denizi’ndeki sismik hareketlilik nedeniyle bölgedeki kentlerin risk altında olduğunu ve merkezi yönetimin bu konuda hızlı aksiyon alması gerektiği vurgulandı. Zeybek ayrıca Yerel yönetimlerin kentsel dönüşüm için finansal desteğe ihtiyaç duyduğunu belirterek, belediyelerin İller Bankası ve Hazine’den aldığı payların kesilerek zor duruma düşürüldüğünü söyledi.
“EGE’DE RİSK BÜYÜK, HIZLI AKSİYON ALINMALI”
CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, toplantıda yaptığı açıklamada, özellikle Yunanistan’ın Centaurea Adası çevresinde meydana gelen yoğun sismik aktivitelerin Türkiye için ciddi bir risk oluşturduğunu vurguladı. Yunanistan’ın önlem aldığını ancak Türkiye’de merkezi yönetimin hazırlıklarının yetersiz olduğunu belirten Zeybek, Cumhuriyet Halk Partisi’nin bölgedeki belediye başkanlarıyla birlikte bir değerlendirme toplantısı yaptığını ifade etti.
“DEPREM RAPORLARI ORTADA, ADIM ATILMIYOR”
Zeybek, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde geçmişte hazırlanan deprem raporlarına dikkat çekerek, 2020 İzmir depremi sonrası 278 sayfalık bir rapor ve 2023 Kahramanmaraş depreminin ardından hazırlanan 912 sayfalık bir raporun meclisten geçtiğini hatırlattı. Türkiye’de 6,7 milyon riskli konutun 20 yıl içinde dönüştürülmesi gerektiğinin raporlarda açıkça belirtildiğini vurgulayan Zeybek, buna rağmen yeterli adım atılmadığını ifade etti.
“DEPREM İÇİN TOPLANAN VERGİLER BAŞKA ALANLARA AKTARILDI”
Deprem vergileriyle ilgili konuşan Zeybek, 2023 yılı raporlarında özel iletişim vergisi adı altında 40 milyar doların üzerinde bir kaynağın toplandığını, ancak bu paranın kentsel dönüşüm ve afet riskinin azaltılması yerine başka alanlara aktarıldığını söyledi. “Deprem riskini azaltmanın temel yollarından biri riskli yapı stokunun dönüştürülmesidir. Ancak bu alanda ciddi bir kaynak eksikliği bulunmaktadır” dedi.
“BELEDİYELERE DESTEK YERİNE ENGELLEME”
Yerel yönetimlerin kentsel dönüşüm için finansal desteğe ihtiyaç duyduğunu belirten Zeybek, belediyelerin İller Bankası ve Hazine’den aldığı payların kesilerek zor duruma düşürüldüğünü söyledi. Belediyelerin sosyal konut projeleri ve kentsel dönüşüm çalışmalarında aktif rol alması için devletin uzun vadeli faizsiz krediler sağlaması gerektiğini belirten Zeybek, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 6306 sayılı yasa kapsamında kentsel dönüşüm yetkisini yerel yönetimlere devretmemesinin büyük bir engel olduğunu söyledi. “Yerel yönetimlere tanınan imar planlama ve uygulama yetkisi giderek kısıtlanıyor. Bu da dönüşüm süreçlerini yavaşlatıyor” dedi.
“TSUNAMİ ERKEN UYARI SİSTEMİ ŞART”
İzmir ve çevresinde tsunamiye karşı bir erken uyarı sistemi bulunmadığını belirten Zeybek, bu konuda Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ile iş birliği yapılması gerektiğini vurguladı. “Bazı şehirlerde bu sistem mevcut, ancak Ege kıyılarındaki tüm belediye sınırlarında da hayata geçirilmesi gerekiyor” dedi.
“KÜLTÜREL MİRASIN GÜÇLENDİRİLMESİ GEREKİYOR”
Kentlerdeki tarihi yapılarla ilgili de konuşan Zeybek, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Kültür Varlıkları Koruma Kurulları’nın kentsel sit alanlarında yenileme projelerine engel çıkarmaması gerektiğini belirtti. “Deprem riski taşıyan tarihi yapılarda hızlı kararlar alınmalı ve yurttaşların can güvenliği öncelik olmalıdır” dedi.
“HANGİ BASKI, ÇIKAR GRUPLARI İSTEDİ?”
Tüm uzmanlara söylüyorum, depremin tehditleri ortadayken, Türkiye’de yüzde 93 fay hattı yerleşimi bildiği halde nasıl yönetmelikten geri adım atıyorsunuz, bunu yapmanıza sebep olan baskı, çıkar grupları kim, kamuoyuyla paylaşılmadır.
“MÜDÜRLERİMİZ BAŞKAN ONAYI OLMADAN DESTEK İSTEYEBİLİR”
Zeybek ayrıca, “İzmir’de toplandığımızda 14 Büyükşehir Belediyemizle, eşgüdüm toplantılarını düzenli yapıyoruz. Hangi ilin afet yardım ekipleri, acil kurtarma ekipleri ya da itfaiye ekiplerinin hangi ile sevk edilecek yetkisi AFAD’tadır. Ancak bugün yaptığımız toplantıda bir karar aldık; itfaiye müdürlüklerimiz, belediye başkanlarının onayı olmaksızın da gerek gördüğü ilin itfaiyesini arayabilir, destek isteyebilir. O ilin itfaiyesi de kendi belediye başkanından onay almadan destek gönderebilir. İtfaiye birimlerimiz kendi arasında eşgüdümlü çalışacak” dedi.