Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (BM/UNWTO), turizmi kırsal kalkınma, dönüşüm ve toplum refahı için pozitif bir güç haline getirme hedefi ile 2021 yılında ‘BMDTÖ En İyi Turizm Köyü’ girişimini başlattı.
Bu çerçevede üye devletler, en fazla 15 bin nüfuslu, tarım, ormancılık, hayvancılık ve balıkçılık gibi geleneksel faaliyetlerin yürütüldüğü, geleneksel yaşam tarzını ve değerlerini sürdüren ve bu yönde turizm vizyonuna sahip gelişmekte olan en fazla 8 destinasyon ile başvuruda bulunabiliyor.
2023 yılında BMDTÖ tarafından ilan edilen kriterlere uygun olarak seçilen destinasyonlara ilişkin başvurular (adaylık formu, başvuru formu, görsel işitsel materyal, sunum) Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından tamamlandı.
Ödülü Şirince aldı
2023 yılı için İzmir Selçuk’taki Şirince köyü, ‘En İyi Turizm Köyü’ ünvanını almaya hak kazandı. Erzincan -Kemaliye ve Antalya-Kale Üçağız köyleri de ‘İyileştirme Programı’na (Upgrade Program) katılmaya hak kazandı.
“Yaşanan vahşetin turizme etkilerini de konuştuk”
Ödül töreninin ardından değerlendirmelerde bulunan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, “Neredeyse genel kurul toplantısının sonuna geldik. Dost, kardeş ülke Özbekistan’da düzenlenmesi bizim için ayrı bir sevinç kaynağıydı. 100’den fazla ülke bakan ve bakan yardımcısı düzeyinde katılım sağladı. İkili görüşmelerde yaşanan vahşetin turizme etkilerini de konuştuk.
Dünyada güzel bir turizm stratejisi oluşacaksa huzurun ve barışın olması gerektiğini ifade ettik. Yanı başımızda yaşanan vahşete sessiz kalınmaması gerektiğini ve barışın dünyada herkes için bir ihtiyaç olduğunu dile getirdik. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın 3 günlük yas ilan etmesi de bu süreç pekişmiş oldu.
Görüştüğümüz ülkeler bizimle hemfikirdi. Birçok ülke de bunu deklere etti, bizim için önemliydi. Sürdürülebilirlikle doğayla barışık bir turizm herkesin arzu ettiği şeydir. Türkiye’nin bu yönde 2023 yılında yaptığı çalışmaları anlattık.” dedi.
“Şirince çok özel bir köy”
Şirince’ye verilen ödülünün çok önemli olduğunu vurgulayan Yazgı, “Şirince dünyanın en güzel ödülünü aldı, gururlu ve mutluyuz. Şirince’nin tarihi milattan önceye dayanıyor. Kültürüyle, gastronomisiyle, kırsal kalkınmadaki hedefleriyle çok özel bir köy. Ödülü belediye başkanımızla aldık. Buradaki herkes Şirince’yi görmek için özel bir çaba göstereceklerini ifade etti. Bu da bizi mutlu etti.” diye konuştu.
“Çok gururlu ve mutluyuz”
Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel ise “Çok gurur verici bir ödül aldık. Şirince bunu hak eden bir köydür. Ödülle bunu taçlandırdık. Şirince adı üstünde çok şirin bir köydür. Rumlardan kalmış evlerinin birbirini, görüş açısını kesmeyen otantikliğiyle köy size ‘merhaba’ der. Kültürel değerlerini korur, gastronomi olarak önemli bir köydür.
Selçuk’a gelince UNESCO dünya mirası listesinde olan Efes’i, Meryem Ana’yı ve Şirince’yi görmeden gitmemek gerekiyor. İnançların birleştiği, bu kardeşliği görebileceğiniz bir köydür. O yüzden herkesi Şirince’ye bekliyoruz. Seçim yapılırken birçok kritere bakılıyor en önemlisi korunuyor olması. Şirince değerlere bakılıp yazılan kompozisyonu tamamladı.” ifadelerini kullandı.
Şirince’nin tarihi
Özgün adı olan Kırkınca’nın efsanevi bir çağda dağlara vuran kırk kişiye atfen verildiği rivayet edilir. Rum telaffuzunda Kirkice, Kirkince ve nihayet Çirkince gibi biçimler alan bu ad, Cumhuriyet’in ilk yıllarında dönemin İzmir valisi Kazım Dirik’in talimatıyla Şirince şeklinde resmîleştirilmiştir.
19’uncu yüzyılda, özellikle ihracata yönelik incir üretimiyle ünlü, bin 800 haneli bir Rum kasabasıydı. 1923’te Türkiye-Yunanistan Nüfus Mübadelesi sonucu Rumların ayrılmasıyla Kavala’nın Müştiyan ve Somokol köylerinden gelen mübadillerle iskân edilmiştir. Mahalle içinde iki Rum kilisesi bulunmaktadır. Şirince’de hiçbir ev diğerinin manzarasını kapatmaz.
Şirince (Çirkince) köyünün olduğu konumda 14 veya 15’inci yüzyıllarda bir Rum köyünün bulunduğu ve sonrasında boşaltıldıkları tahmin ediliyor. 18’inci yüzyılda ise Güney Arnavutluk’tan bir kısım Rum Şirince yerleştirildi ve köy kısa süre içinde tekrar canlandı.
Köy mimarisine bakılınca Güney Arnavutluk (Berat- Arnavutluk’un bir kenti) mimarisinin korunmuş olduğu göze çarpmaktadır. Rumların Yunanistan’a gidişi ile Mübadele sonrası Şirince’ye Yunanistan göçmenleri yerleştirildi.