Uykuya dalmakta ya da uykuda kalmakta zorluk çekmek de dahil olmak üzere kötü uyku, yıllar sonra daha kötü beyin sağlığı ile ilişkilendirilmektedir.
Bilim insanları bu durumun yaş, cinsiyet, yüksek tansiyon ve diyabet gibi faktörler göz önünde bulundurulmasına rağmen gerçekleştiğini belirtti.
California San Francisco Üniversitesi’nden ve Amerikan Nöroloji Akademisi üyesi Kristine Yaffe, şunları söyledi:
“Bulgularımız, beyin sağlığını korumak için uyku sorunlarını yaşamın erken dönemlerinde ele almanın önemini vurgulamaktadır; buna tutarlı bir uyku programı sürdürmek, egzersiz yapmak, yatmadan önce kafein ve alkolden kaçınmak ve gevşeme teknikleri kullanmak dahildir. Gelecekteki araştırmalar, uyku kalitesini artırmanın yeni yollarını bulmaya ve genç insanlarda uykunun beyin sağlığı üzerindeki uzun vadeli etkisini araştırmaya odaklanmalıdır.”
Amerikan Nöroloji Akademisi’nin tıp dergisi Neurology’de yayınlanan çalışma için, çalışmanın başlangıcında ortalama 40 yaşında olan kişiler başlangıçta ve beş yıl sonra tekrar uyku anketleri doldurdu.
Anket soruları, kısa uyku, kötü uyku kalitesi, uykuya dalma zorluğu, uykuda kalma zorluğu, erken uyanma ve gündüz uykululuk hali olmak üzere 6 ana uyku özelliğine odaklanmıştır.
Araştırmacılar, düşük gruptakilerin birden fazla kötü uyku özelliğine sahip olmadığını, orta gruptakilerin iki ila üç, yüksek gruptakilerin ise üçten fazla kötü uyku özelliğine sahip olduğunu söyledi.
Çalışmaya katılan kişilerin beyin yapılarının ne kadar değiştiğini görmek için çalışma başladıktan 15 yıl sonra beyin taramaları da yapıldı.
Sonuçlar, orta gruptaki insanların ortalama beyin yaşının düşük gruptakilerden 1,6 yaş daha büyük olduğunu, yüksek gruptakilerin ise ortalama beyin yaşının 2,6 yaş daha büyük olduğunu gösterdi.
Çalışma, bir grup bilim insanının hükümete, insanların uykusuna zarar verdiği için Birleşik Krallık’ ta yılda iki kez yapılan saat değişikliklerini kaldırmasını söylemesinin ardından geldi.
Tıp, bilim ve sağlık çalışanları için profesyonel bir kuruluş olan British Sleep Society (BSS) üyeleri, kanıtların sabahları doğal gün ışığının uyku düzeni için iyi olduğunu, saatlerin değiştirilmesinin ise olumsuz bir etkisi olduğunu açıkça gösterdiğini söyledi.
Dernek, saatlerin geri alındığı Greenwich Ortalama Zamanının (GMT) yıl boyunca devam etmesini “şiddetle tavsiye ettiğini” belirten bir bildiri yayınladı.
California San Francisco Üniversitesi’nden Dr. Clemence Cavailles şunları söyledi:
“Uyku sorunları daha önceki araştırmalarda yaşamın ilerleyen dönemlerinde zayıf düşünme ve hafıza becerileriyle ilişkilendirilmiş ve insanları bunama açısından daha yüksek risk altına sokmuştur. Katılımcıların beyin yaşını belirlemek için beyin taramalarının kullanıldığı çalışmamız, yetersiz uykunun orta yaşlarda yaklaşık üç yıllık ek beyin yaşlanmasıyla bağlantılı olduğunu göstermektedir.”
Bu arada, yine Neurology’de yayınlanan bir başka çalışma, iyi uyku kalitesinin, fiziksel olarak aktif kalmanın, sağlıklı beslenmenin ve sigara içmemenin yaşamın ilerleyen dönemlerinde felç, bunama ve depresyon riskini azaltmaya yardımcı olabileceğini belirtiyor.
