Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na (KESK) bağlı Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) İzmir şubeleri, Bayraklı Şehir Hastanesi’nde yaşanan sorunlarla ilgili hastane önünde basın açıklaması düzenledi.
“Şehir Hastanesi sermayaye rant, halka ve sağlık emekçilerine çile! Çalışanlar için insanca bir çalışma ortamı ve yaşanabilir ücret; halk için ulaşılabilir, nitelikli, ücretsiz sağlık hizmeti istiyoruz!” pankartı arkasında bir araya gelen sağlık emekçileri, “Rant için değil, halk için sağlık hizmeti”, “Şehir Hastanesi değil, şehir efsanesi”, “Usülsüz görevlendirilmeler durdurulsun”,” Malzeme yok, hasta çok” dövizlerini taşıdı.
“SAĞLIK BAKANLIĞI VE ÇALIŞMA BAKANLIĞI GÖRMEZDEN GELDİ”
SES İzmir 1 nolu Şube Eş başkanı Hava Akcan’ın okuduğu açıklamada, “Bilindiği üzere Sağlıkta Dönüşüm Programının bir parçası olan Kamu Özel Ortaklığı Kanununa dayanan Yap-İşlet-Devret modeliyle açılan Şehir Hastaneleri, kamu kaynaklarının özel şirketlere aktarılması amacıyla hazine arazilerinin yapımcı şirkete bedelsiz devri, yurt içi ve yurt dışı finans kuruluşlarından hazine garantili kredi imkanları da sağlanarak, yapımı tamamlandıktan sonra Sağlık Bakanlığı tarafından yüzde 70 doluluk kapasitesi garanti edilerek, 25-49 yıllığına kiralıyor. Hastaneyi yapan şirket inşaattan kar ediyor, 25-49 yıl hastaneyi işleterek kar ediyor. Peki, kirayı kim ödüyor? İhalesi şeffaf olmayan ve 2015 yılında yapımına başlanıp 2018’de bitirilmesi planlanan Bayraklı Şehir Hastanesi’nde yaklaşık 10 yıldır belirsizlik hiç bitmedi. İhaleyi alan Gama Türkerler şirketleri iki kez uzatma istemelerine rağmen yine de hastaneyi zamanında teslim edemediler. Basına da yansıyan haberleri anımsayalım, ücretini alamayan işçiler, taşeron sistemin emekçiyi ezmesi hiç eksik olmadı. Tabi bu haberlerden ne Sağlık Bakanlığı ne de Çalışma Bakanlığı rahatsız olmadı. Duymazdan, görmezden geldi. Yılan hikâyesine dönen açılış, resmen bir kaosa döndü. Depremde zemin kayması haberleri, güçlendirme çalışması fotoğrafları kamuoyu gündeminden düşmedi. Sendika olarak İzmir İl Sağlık Müdürlüğü ile görüşmelerimizde haber yalanlansa da açılışın sürekli ertelenmesi şaibe yarattı” denildi.
“HER GÜN SORUNLAR ÇIĞ GİBİ BÜYÜYOR”
Sendika olarak İzmir İl Sağlık Müdürlüğü ile görüşmelerinde ‘Kapanacak hastane var mı? Personel istihdamı çözüldü mü?’ sorularını hep ‘Sorun yok’ şeklinde yanıtlandığını belirten Hava Akcan, “Şu an kaygılarımızın ne kadar gerçek olduğunu yaşayarak görüyoruz. Maalesef hiç kimsenin hiçbir şey bilmediği, liyakatsizliğin diz boyu olduğu, resmen Şehir Hastanesini yapan şirkete acilen para aktarmak için açıldığı, diğer hastaneleri kapatmasalar da işlevsizleştirdiklerini yaşayarak görmekteyiz. Bir kaos halinde açılan Bayraklı Şehir Hastanesinde hem çalışanlar hem de hastalar için her gün sorunlar çığ gibi büyüyor” diye konuştu.
“MALZEME SIKINTISI NEDENİYLE AMELİYAT SÜRELERİ 2-3 KATINA ÇIKIYOR”
Sağlık emekçilerinin “belirsizlikten” huzursuz olduğunu aktaran Akcan, “Klinikler tam olarak açılmadığı için mesaiye hangi klinikte başlayacaklarını bilmiyorlar. Hastane genelinde uygulanan çağrı sistemi sebebiyle sağlık hizmetinde aksamalar yaşanıyor hatta bazı aksamalar ne yazık ki hastaların can güvenliğini tehdit ediyor. Ciddi bir malzeme sıkıntısı yaşanması sebebiyle kimi ameliyat süreleri 2-3 katı süreye çıkıyor. Hala yeterli atama yapılmadığı için özellikle Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Buca Seyfi Demirsoy Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi’den emrivaki sözlü görevlendirmeler yapılmaya çalışılıyor. Personelin yemek kuyruklarındaki görüntüleri sosyal medyaya yansıdı, çalışanlar için ulaşım, kreş gibi sorunlar hala devam ediyor. Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi’de ve Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’de çalışanların hangi gün nerde çalışacağına dair muazzam belirsizlik var. Şehir Hastanesinde görevli iken ertesi gün kendi hastanesine çağrılıyor, personel istihdamı konusunda büyük bir plansızlık var ve bu sebeple çalışanlar tedirginlik yaşıyor. İşlevsiz hale gelen diğer hastaneler de hizmet alamayan hastalar en yakın sağlık kurumana başvurmaya çalışıyor ancak hem yoğunluk hem de il genelinde yapılan geçici görevlendirmeler sebebiyle yaşanan personel yetersizliği sebebiyle hastalar hizmete ulaşamazken, o hastanelerde görevli sağlık emekçilerinin iş yükü 2-3 katına çıkıyor. Bu sorunlarla birlikte şehrin merkezinde, hastaların daha rahat ulaşabildiği hastanelerde ki kritik bölümler tek tek kapatılıyor. Bu sebeple ne Şehir Hastanesinde ne de diğer hastanelerde tam olarak sağlık hizmeti verilemiyor” dedi.
“PERSONEL YAKA PARÇA POLİKLİNİKLERDEN TOPLANARAK ŞEHİR HASTANELERİNE GÖTÜRÜLDÜ”
Personelin zorunlu atamalarla şehir hastanesinde görevlendirildiğinin altını çizen SES İzmir 1 nolu Şube Eş başkanı, “Şehir Hastanelerini açarken eşit ulaşılabilir sağlık hizmetinin hiçe sayıldığı, halkın sağlık hizmetine ulaşımının engellendiği kısacası halkın hiç düşünülmediği, sağlık emekçilerinin yok sayıldığı, insan olarak dahi görülmediği ortada. Neredeyse arabalarla personel yaka paça polikliniklerden acilen toplanarak Şehir Hastanelerine götürüldü. Sistem kendi hukukunu bile hiçe saydı ne 657 sayılı kanun ne de diğer kanunlar uygulanmadı” ifadelerini kullandı.
Akcan, taleplerini şöyle sıraladı:
“- İl genelinde hiçbir hastanenin kapatılmaması,
– Hastaların sağlık hizmetine ulaşmada yaşadığı mağduriyetin giderilmesi
– Varolan hastanelerdeki girişimsel işlemlerin yapıldığı birim ve ameliyat masalarının azaltılmaması
– Personelin ulaşım sorununun çözülmesi, ücretsiz servisler konulması
– Sağlık emekçilerinin çalışma alanlarının 24 saat nöbet tutmaya uygun olarak düzenlenmesi
– 7/24 hizmet verecek kreş açılması
– Gönüllü personel harici zorunlu görevlendirmelerin derhal durdurulması
– Nitelikli sağlık hizmeti verilebilmesi için malzeme vb. Eksikliklerin giderilmesi”