İzmir Tabip Odası yönetimi, TBMM’ye sunulan ve sağlık alanında çeşitli değişiklikler getiren düzenlemeye tepki gösterdi. Koronavirüs pandemisinde iktidarın süreci yönetemediğinin vurgulandığı açıklamada, “Blimden ve akıldan uzak bir torba yasa tasarısının bir oldu bittiye getirilmeye çalışılmasını ne anlamak ne de izah etmek mümkün değildir. Bu vesile ile tekrar iktidara sesleniyor ve bu yasa tasarısının tümünün geri çekilmesini talep ediyoruz” denildi.
Ciddi bir kırılganlık yarattı
Yapılan açıklamada, “Dünyamız, geçtiğimiz yıllarda, belki de insanlık tarihinin en önemli pandemisine, enfeksiyon salgınına maruz kaldı ve yaklaşık 3 yıla yakın bir süredir Kovid- 19 ve benzeri viral salgınların etkisi altında bir dönem geçirdik. Pandeminin ağır yükünü sırtlarında taşıyan, binlerce hayatı kurtaran hekimler ve sağlık çalışanlarının yaşamı daha ağır koşullarda devam etti. Hekimlerimiz ve sağlık görevlileri gece gündüz demeden canla başla hayat kurtarmaya çabaladılar günlerce sevdiklerinden uzak kaldılar, koruyucu giysilerin altında zar zor nefes alırken hastalarına nefes olmaya çalıştılar. Maskeler yüzlerinde, tanık oldukları kayıplar ruhlarında derin izler bıraktı” denildi.
Sağlık çalışanları yalnız bırakıldı
“Salgının başlangıcının üzerinden üç yıl geçti, pek çok şey yavaş yavaş eski haline döndü ama ne kayıplarımız geri döndü ne de bu salgının sağlık görevlilerinin ruhunda açtığı yaralar iyileşti” ifadeleri kullanılan açıklamada, “Ülkenin genelinde var olan eşitsizlikler, genel yoksullaşmanın getirdiği sağlık sorunlarının üzerine pandemi, daha ciddi bir kırılganlık yarattı. Neo-liberal kapitalizmin ve 20 yıldır uygulanan sağlıkta dönüşüm karabasanının zayıflattığı sağlık sistemi, bu pandemiyi, bilimsel ölçeklerde ve birinci basamakta, salgın biliminin kurallarına göre değil, üçüncü basamak sağlık tesislerinde karşılamayı hedefleyerek büyük bir kaosun doğmasına yol açtı. Maske dağıtımından, aşı dağıtımına kadar ki yönetim zaafları, eşitsizlik, yetersizlik, ülkemizde, bu salgının giderek büyüyen bir felaket haline dönmesine yol açtı. Sadece pandeminin birinci basamakta karşılanması yerine hastanelerde karşılanması stratejisi bile salgının toplumsal düzeydeki bulaşın engellenememesi sonucunu ortaya çıkardı ve bunun bedelini de sağlık çalışanları canları ile ödedi. Gerçekten de Kovid enfeksiyonlarının yüzde 10’luk bir kısmını sağlık çalışanları oluşturdu. Bu salgınla fedakârca mücadele eden sağlık çalışanlarından dünyada yaklaşık 180 bin kayıp oldu ve ülkemizde de 557 sağlık çalışanını kaybettik. Bu kayıpların 280’i ise hekim ve diş hekimiydi”Buna karşılık kamu idaresi başından beri, hekimlerimize ve sağlık çalışanlarımıza ne gereken uygun maske ve kişisel korunma imkânı ne de uygun çalışma olanakları sağlamayı hedeflemedi ve bu konuda büyük bir umursamazlıkla sağlık çalışanlarını yalnız bıraktı. Hatta hastalananların izin ve özlük haklarından tutun da bunun bir meslek hastalığı statüsüne alınmasını bile kamu yönetimi tuhaf bir şekilde savsakladı ve ağır bir vurdumduymazlıkla geçiştirdi. Bu nedenle bu salgın, eğer bu derece ağır atlatılmakla birlikte, daha ağrından daha vahiminden korunduk ise bu, kamu yönetiminin organizasyonu ve becerisi sayesinde değil doğrudan doğruya hekimlerimizin ve sağlık çalışanlarımızın insani fedakarlığı, üstün çabası ve adeta savaşımı ile sağlandı. Bu yolda hayatını kaybeden meslektaşlarımız ve sağlık çalışanlarımızın anısı önünde saygıyla eğiliriz” denildi.
Yasa tasarısı geri çekilsin
Açıklamanın devamında şu ifadeleri kullandı:
Son 20 yıllık dönemdeki sağlıkta dönüşüm adı altında uygulanan sağlık alanındaki ciddi yıkım ve hekim ve sağlık çalışanlarına yönelik düşmanca tutumlar ve düzenlemeler, seçimlere 44 gün kalmışken ve deprem alanında ve tüm ülkemizde sağlık sistemi çökmüşken, hala mecliste, hangi ihtiyaçtan ve hangi aceleyle ele alındığı belli olmayan, hekimliğin ülkemizde artık yapılamayacak bir meslek haline getiren bilimden ve akıldan uzak bir torba yasa tasarısının bir oldu bittiye getirilmeye çalışılmasını ne anlamak ne de izah etmek mümkün değildir. Bu vesile ile tekrar iktidara sesleniyor ve bu yasa tasarısının tümünün geri çekilmesini talep ediyoruz.
Türk Tabipleri Birliği, Kovid pandemisi sürecinde yaşamını yitiren hekimlerimiz ve sağlık çalışanlarımız anısına, bu anının her zaman hatırlanması için ; Prof.Dr. Cemil Taşcıoğlu’nun Covid-19 nedeniyle yaşamını yitirdiği 1 nisan gününü “Lovid-19 nedeniyle kaybettiğimiz sağlık çalışanlarını anma günü “ olarak kabul edilmiştir.
Biz bu anıların taze tutulması adına, İzmir Tabip Odası olarak, çok sevgili Karşıyaka Belediye Başkanımız Sayın Dr. Cemil Tugay’ın büyük katkısı ve öngörüsü ile, buradaki anıtın açılması düşüncesine katkıda bulunduk ve geçmiş dönem başkanımız Dr. Lütfü Çamlı ve YK üyelerimiz, bu anıtı İzmirimize kazandırmak için çaba sarfettiler.
Sayın Karşıyaka Belediye Başkanımız Dr. Cemil Tugay’a be geçmiş dönem İzmir Tabip Odası Başkanı Sayın Dr. Lütfü Çamlı ve Yönetim Kurulu Üyelerine teşekkür ederiz.