Prof. Dr. Doğan Yaşar, İzmir Körfezi’nde yaşanan balık ölümlerinin ve kirliliğin nedeninin yönetim kaynaklı olduğunu söyleyerek, “Yönetim bilimden uzak davranıyor. İç körfezde son 25 yılın en kötü zamanı yaşıyoruz” dedi.
İzmir Körfezi’nde kötü koku ve balık ölümleri devam ediyor. Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, İzmir Körfezi’nde yaşanan balık ölümlerinin ve kirliliğin temel nedeninin yönetimden kaynaklı olduğunu söyledi. Prof. Dr. Yaşar, “Maalesef tüm zamanların en kirli körfezini yaşıyoruz” dedi.
“Derelerin altı betonlandı”
Prof. Dr. Doğan Yaşar, Elips Haber’den Deniz Dalgıç’a İzmir Körfezi’ndeki kirlilik hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Körfezde kötü kokuya neden olan durumun kirlilik kaynaklı olduğunu vurgulayan Yaşar, “Körfeze sürekli kirlilik geliyor. 2002 yılında arıtmalar yapıldı. Şahane bir şekilde çalışmalar başladı. Fabrika arıtmalarının da hepsi çalıştırıldı. 2002 yılında bir anda Körfez mavileşmeye başladı. 2003 yılında bayağı bir mavileşti. Koku tamamen bitti. Hatta en çok kokunun olduğu Melez tetkik alanı oldu. Maalesef 2005 yılında bu gelişmeyi terk ettik. Dönemin Belediye Başkanı Ahmet Piriştina ile görüşmeler yapardık. Bilim ne diyorsa gerekli şeyleri anlatırdık. O da yapılması gerekenleri yapardı. Ancak o öldükten sonra yerine Aziz Kocaoğlu geldi. Biz hiçbir zaman Kocaoğlu ile görüşemedik. Hiçbir toplantımıza gelmedi. Randevu isteklerimizi de kabul etmedi. 2005 yılında ‘Körfez tekrar eski kirliliğe dönmeye başladı’ şeklinde yazılar çıktı. 2007 yılında yapılabilecek en kötü şey yapıldı. Doğa katliamı yapıldı. Derelerin altı betonlandı. ‘Dereleri ıslah ediyoruz’ adı altında derelerin altı betondandı. İşte bu ‘sonun başlangıcı’ oldu” diye konuştu.
“Körfez geçen yıl ilk sinyallerini verdi”
Tunç Soyer döneminde de hiçbir değişiklik olmadığını söyleyen Yaşar, İzmir Körfezi’nin geçen yıl ilk sinyallerini verdiğine dikkat çekerek, “Körfez geçtiğimiz yıl haziran ayında balık ölümleri ilk sinyallerini verdi. Bu yıl maalesef 20 Ağustos’tan sonra müthiş bir plankton patlaması ve akabinde balık zehirlenmeleri yaşandı. Çok da sürpriz olmadı. Beklenen bir şeydi” dedi.
“Arıtmalar çalışırsa körfez 1 yıl içinde kendini toparlar”
Prof. Dr. Yaşar, İzmir Körfezi’ndeki kirliliğin önüne geçmek için yapılabilecekleri şu sözlerle anlattı: “Yapılacağınız tek bir şey var. O da arıtmak. Körfez arıtmalar çalıştıktan bir yıl sonra kendini toparlar. Biz bunu 2002’de gördük. 2002 yılında simsiyah bir körfez vardı ama arıtmalar çalıştırmaya başlandıktan sonra körfez bir yılda mavileşti. Biz tekrar bunu görebiliriz.”
“İzmir Körfezi, Akdeniz’in en verimli körfezidir”
İzmir’in iç körfezinin bütün Akdeniz’in en verimli körfezi olduğunun altını çizen Prof. Dr. Yaşar, “Balık açısından levrek, çipura, dil balığı, granyöz gibi en değerli ve ekonomik olarak pahalı balıkların yaşadığı körfezdir. Alsancak’ta her yer ölü balık dolu. Maalesef körfez bilimle yönetilmedi. Hala daha bilimle yönetilmiyor. Şu an herkes birbirini suçluyor. Bilime inanan bir yönetim şart. Herkes körfezin yanından burnunu kapatarak geçiyor. Çünkü hakikaten çok ağır kokuyor” ifadelerini kullandı.