6 Nisan Öldürülen Gazeteciler Günü’nde, düzenledikleri anma programında konuşan İGC Başkanı Dilek Gappi, “Türkiye’nin aydınlanma ve demokrasi mücadelesinde en ağır bedeli gazeteciler ödedi. Meslektaşlarımız demokrasi tarihini kendi kanlarıyla yazdı” dedi.
İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC), ‘6 Nisan Öldürülen Gazeteciler Günü’ kapsamında İGC Basın Müzesi’nde öldürülen gazetecileri andı. Etkinliğe İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyeleri, İGC önceki dönem başkanı Misket Dikmen ve çok sayıda gazeteci katıldı. 6 Nisan tarihinin öneminden bahseden Dilek Gappi, “Başyazarı olduğu Serbesti Gazetesi’ndeki yazılarında İttihat ve Terakki yönetimini sert bir dille eleştiren gazeteci Hasan Fehmi’nin öldürüldüğü 6 Nisan günü, Türkiye’de “Öldürülen Gazeteciler Günü” olarak kabul edilir. Gazetecilik mesleğinin verdiği ilk kayıp olan Hasan Fehmi’nin 6 Nisan’da Galata Köprüsü’nde öldürülmesinden bu yana 114 yıl geçti. Nerede temel insan hakları, özgürlük, hukukun üstünlüğü gibi kavramlar tehlikedeyse orada gazetecilerin de hayatları gelecekleri daima tehlikede oldu” ifadelerini kullandı.
AĞIR BEDELİ GAZETECİLER ÖDEDİ
Türkiye’nin aydınlanma döneminde en ağır bedeli ödeyen kişilerin gazeteciler olduğunu ifade eden Gappi, şunları söyledi: “Elbette böyle bir gün hiç olmasaydı ve biz bugün bu ülkenin yetiştirdiği en iyi kalemleri, aydın ve cesur yüreklerini anmasaydık. Maalesef, Türkiye’nin aydınlanma ve demokrasi mücadelesinde en ağır bedeli gazeteciler ödedi. Ülkenin üzerine karabasan çökmemesi, devlet erkinin gücünü kullanarak halkımızın üzerinde hak ihlallerinin yaşanmaması için kalemini dik tutan meslektaşlarımız ülkemizin demokrasi tarihini kanlarıyla yazdılar.”
ÖZGÜRLÜK ÖNÜNDEKİ ENGELİ AŞMAK İÇİN…
Gappi, “Kimleri kaybetmedik ki; Hasan Tahsin’den Sabahattin Ali’ye, Cengiz Polatkan’dan Abdi İpekçi’ye, Ümit Kaftancıoğlu’ndan Sami Başaran’a, Çetin Emeç’ten Mehmet Sait Erten’e, Turan Dursun’dan İzzet Kezer’e Uğur Mumcu’dan Ercan Gürel’e, Erol Akgün’den Metin Göktepe’ye, Kutlu Adalı’dan Ayşe Sağlam Derince’ye, Hrant Dink’ten Nuh Köklü’ye ve geçtiğimiz yıl tüm belgeleriyle yolsuzlukları ortaya koyan Güngör Aslan’ı kaybettik. Kayıtlarda 68 meslektaşımı tek tek saygıyla, minnetle anıyorum” şeklinde devam etti. Basın özgürlüğü yolunda tüm gücüyle çalışacaklarını vurgulayan Gappi, şunları söyledi: “Bayrağı devraldık. Basın özgürlüğünün önündeki engelleri aşmak için var gücümüzle mücadele edeceğiz. Öldürülen tüm yayıncı, sanatçı, yazar, çizer bilim insanı aydınların, faili meçhullerin de peşindeyiz.”
İŞKENCELER İLE SUSTURULMAYA ÇALIŞILDI
İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Gappi’nin ardından konuşan İGC önceki dönem başkanı Misket Dikmen de şu ifadeleri kullandı: “Çok uzun yıllar gerçekleri dile getirenler, araştıranlar yazanlar, halka gerçekleri sunanlar ne yazık ki bunu canlarıyla ödediler. Türkiye’de gazeteciler bir başka yolla susturulmaya çalışıldılar. O da zindanlara atılarak, yasaklanarak ve kıskaçlara alınarak, işkence yöntemleriyle gazeteciler susturulmaya çalışılırken, ne yazık ki bu yöntemle birçoğu duvara çarptı. O gazeteciler hala gazetecilik yapıyor hala gerçekleri ortaya koyuyorlar hala yazılarına, çıkardıkları kitaplara imza atıyorlar. Bugüne kadar yitirdiğimiz gazetecileri saygı ile anıyorum.”Konuşmaların ardından öldürülen gazeteciler; Hüseyin Deniz’in kardeşi Edla Deniz’in, Musa Anter’in kızı Rahşan Anter’in, Metin Göktepe’nin kardeşi Meryem Göktepe’nin duygu ve düşüncelerinin yer aldığı video izletildi.