İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile İzmir İl Müftülüğü arasından gerçekleşen “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES) projesiyle İzmir’de 842 ilkokul, ortaokul ve liseye imam, müezzin, vaiz kuran kursu öğreticisi görevlendirmesine tepkiler sürüyor.
Karara tepki gösteren CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ile Kadın Kolları İl Başkanı Nurdan Şenkal Uçar, il yönetim kurulu üyeleri ve ilçe kadın kolları başkanları Cumhuriyet Meydanı’nda bir basın açıklaması yaptı.
ASLANOĞLU: ÇOCUKLARIMIZ; KARANLIKLARI AYDINLIĞA ÇEVİRECEK OLAN GÜNEŞİMİZDİR
İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, basın açıklamalarını Cumhuruiyetin kurucusu ve Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün huzurunda yapmak istediklerini belirterek, “Bu yolla belki de, onun ısrarla işaret ettiği, ‘çocuklarımızın çağdaş bilim ve fen yolunda yetiştirilmesi vasiyetini inatla anlamayanların ufuklarının açılmasına vesile oluruz’ dedik. Cumhuriyetimizin geleceği, velilerin emaneti ve bağımsızlığımızın teminatı olan çocuklarımızın okullarda alacağı eğitim, Türkiye’nin çağdaş ülkeler arasında yer almasının da en önemli şartı. Çocuklarımız; cahillikle, gericilikle savaşımızda, karanlıkları aydınlığa çevirecek olan güneşimiz” diye konuştu.
“ÇOCUKLARIMIZI UNUTTULAR!”
AKP iktidarının 20 yıldır her yeni Milli Eğitim Bakanı ile sistemin değiştirdiğini hatırlatan Aslanoğlu, “2016’ya kadar FETÖ’ye teslim edilen, sonrasında onun boşluğunu doldurmaya çalışan yandaş vakıflarla, tarikatlarla idare edilmeye çalışılan eğitim sistemimizin en büyük kurbanı, maalesef ki bu rüzgarda savrulan çocuklarımız oldu.
Bunca çıkar kavgası ve iktidar sarhoşluğu içinde unuttular! Çocuklarımızı unuttular! Yarınlarımızın teminatının ilim, irfan ve çağdaş eğitim olduğunu unuttular! Fedakarca görev yapan öğretmenlerimizi unuttular! Eğitimin evrensel, bilimin ışığında, ufuk açan ve özgürce düşünen bireyler yetiştirdiğini unuttular” ifadelerini kullandı.
“EĞİTİM DIŞI VE TEHLİKELİ BİR KADROLAŞMANIN ÖNÜ AÇILIYOR”
Türkiye günden güne çağdaş eğitimden uzaklaşırken, şimdi de ÇEDES, yani “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi” adı altında “Manevi Danışmanlık” sıfatıyla; İzmir’deki her üç okuldan birine, imam, müezzin, vaiz, kuran kursu öğreticisi görevlendirmesi yapıldı. Bu süslü başlıklarla yapılan atamalarla görevlendirilen hiçbir personelin çocuklar, gençler veya eğitimle ilgili yetileri, pedagojik formasyonları yok. Bu atamaların çağdaş ve modern bir eğitime koyacağı hiçbir katkı yok. Belli ki, yine belli çevreler iktidara baskıyla iş yaptırıyor. Belli ki, çocuklarına kavuşmayı bekleyen yüz binlerce atanamayan öğretmen yerine, çocuklarımız kullanılarak eğitim dışı ve tehlikeli bir kadrolaşmanın önü açılmaya çalışılıyor” dedi.
“OLDUBİTTİYE GETİRİLMEK İSTENİYOR”
2022-2023 eğitim ve öğretim yılının sonuna gelindiğini hatırlatan CHP İl Başkanı, “Belli ki, okulların tatile girmesine günler kala şimdiden 2023- 2024 eğitim yılının hazırlığı yapılarak iş oldubittiye getirilmek isteniyor. Buradan Milli Eğitim Bakanlığına ve İl Müdürlüğüne soruyoruz; ‘daha önce KYK yurtlarına yapılan ve atamalar sonrası intihar vakalarının artmasıyla geri çekilen bu uygulama neden yine gündemde? Bu işin eğitimini üniversitede almış rehber öğretmenlerimiz ve psikolojik danışmanlarımız, öğrenci ve velilerimize her türlü desteği zaten verirken, ne oldu da onları yok sayarak, konuyla uzaktan yakından ilgisi olmayan imamları, vaizleri, kuran öğreticilerini eğitim sisteminin içine soktunuz? Atanamayan rehber öğretmenlerimizi atayarak bu işi bilimsel yönden çözmek varken, neden görevi din anlatmak, din öğretmek olan kadroları milli eğitim kadrolarının içine, üstelikte denetlemez bir şekilde yerleştirdiniz?” ” diye sordu.
“NEDEN MÜFTÜLÜKLER BÜNYESİNDE BİRİMLER AÇILMIYOR?”
Okulda yapılan en ufak piknik organizasyonun da bile velilerden izin alındığını hatırlatarak devam eden Şenol Aslanoğlu, “Çocukların maneviyatına dokunacağı söylenen bu kadroların, çocuğuna destek vermesi iznini velilerden istediniz mi? Neden “manevi danışmanlık” hizmetini müftülükler bünyesinde açılacak birimlerde vermiyor da, illa ki okulların içinde kadrolaşmaya çalışıyorsunuz? Yurtlarda, vakıflarda yaşanan bunca skandaldan hiç mi ders almıyor, laik eğitim anlayışına vurulan darbelerin bu ülkenin geleceğine vurulduğunu hiç mi anlamıyorsunuz?” şeklinde konuştu.
“UYGULAMADA NEDEN ISRAR EDİYORSUNUZ?”
Eğitim sistemin de birçok problem ve sıkıntı olduğuna işaret eden Aslanoğlu, “Bu sorunları çözmek, öğretmenlerimizin şartlarını iyileştirmek, atanamayan öğretmenlerimizle boş geçen dersleri doldurmak yerine, neden tepki çeken, bilimsel başarıya katkı koymayan, hatta yeni tartışma ve sorunlara yol açacak olan bu uygulamada ısrar ediyorsunuz?” dedi.
“İKTİDARI AKLISELİM DAVRANMAYA ÇAĞIRIYORUZ”
Yeni Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e seslenen CHP İl Başkanı, “İzmir’de velilerimizi, öğretmenlerimizi ve en önemlisi çocuklarımızı endişelendiren, eğitim sistemimize yeni sorunlar getirecek, okullarımızda ayrımcılığa ve liyakatsizliğe yol açacak bu projeden derhal vazgeçin. Cumhuriyet Halk Partisi olarak, bu oldubitti de ısrar edilirse, her aşamasını yakından takip edeceğimizi, velilerimiz, sendikalarımız ve öğretmenlerimizle birlikte mücadeleden vazgeçmeyeceğimizi kamuoyuna duyuruyor, iktidarı aklıselim davranmaya çağırıyoruz. Üstüne basarak vurguluyoruz ki, hiç kimse bu açıklamamızı farklı yönlere çekmesin. Diyaneti kuran, din ve vicdan özgürlüğünü savunan, belediyelerinin camilerin bakımını yaptığı partinin mensupları olarak, tek derdimiz çocuklarımızın geleceği, okullarımızın çağdaş eğitimin yuvası olmasıdır” diyerek sözlerini noktaladı.
UÇAR: İSTEYEN MÜFTÜLÜĞE, CAMİLERE BAŞ VURABİLİYOR
CHP Kadın Kolları İl Başkanı Nurdan Şenkal Uçar ise öğretmenlerin “Irfanı hür,vicdanı hür” nesiller yetiştireceğine inandıklarını ifade ederek, “Adına ‘Manevi Danışmanlık’ denen bu sistemle, çocuklarımızı; öğretmenlerimizin aldığı eğitimi almamış, çocuğumuzun dünya görüşünü bilmeyen, sadece, din üzerine eğitim almış kişilere emanet etmek istemiyoruz. Özgür bir ülkede yaşıyoruz. Dini kadrolardan destek almak isteyen herkes müftülüğe, camilere zaten kendisi baş vurabiliyor. Bunun önünde hiç bir engel yokken, ısrarla okullarda dini eğitim almışlardan oluşan kadroları zorlamak, ne eğitimle, ne de özgürlükle bağdaşmamaktadır” diye konuştu.
“OKULLARDA TARİKATLAR KADROLAŞACAK”
Okullarda rehber öğretmenlern ve manen destek için de din öğretmenlerinin olduğuna dikkat çeken Uçar, “Bu proje okullarda tarikatların, yandaş vakıfların kadrolaşacağı ve çocuklarımızın, psikolojik olarak baskı altına alınacağı korkusunu uyandırmaktadır. Bizler, hem bir veli, hem de bir anne olarak çocuklarımızı bu kadrolara teslim etmeyeceğiz. Bu korkutan, ayrıştıran ve dayatılan uygulamanın, geri çekilmesi için tüm kadınlarla birlikte mücadele vereceğiz. Çocuklarımız en değerli varlığımız, Onları sonuçlarının ne olacağı belli olmayan bir uygulamaya ve eğitimsiz, ehil olmayan kadrolara asla teslim etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.