Dünyanın en gözde modelleri arasında olan Victoria’s Secret Melekleri, göz alıcı fizikleri ve güzellikleriyle herkesi kendilerine hayran bırakıyor. Ancak yakın zamanda ünlü markanın eski iki modeli birbirinden ilginç açıklamalar yaparak aslında her şeyin bir illüzyon olduğunu anlattılar.
Jasmine Tookes ve Josephine Skriver, katıldıkları bir podcast’te yaşadıkları deneyimler hakkında samimi bir şekilde konuştu.
Eski meleklere insanlar üzerinde bıraktıkları etki, görünüşlerini nasıl korudukları, hazırlıkları ile ilgili sorular soruldu.
“HER ZAMAN MÜKEMMELSİN” DİYORLAR AMA…
Josephine Skriver, “Garip bir zamandı çünkü size bakan çok sayıda göz olduğunu fark ediyordunuz. Sosyal medya da patlayınca herkesin sizi bu göz alıcı tarafınızla tanıyacağı bir kombinasyon vardı: Saç ve makyaj, kişisel antrenörler…”
Bu göz kamaştırıcı duruşun perde arkasını sunma ve daha gerçek olduklarını gösterme şansları olduğu söylendiğinde ise Tookes, Instagram’da her gün, “her zaman çok mükemmelsin” gibi yorumlar gördüğünü ancak bunun yanıltıcı olduğunu söylüyor: “Hayır değilim! Sabah, gün ortasında evimde uyandığımı, makyajsız halde dolaştığımı gördüyseniz, bu benim gerçek hayatım.”
Skriver da meslektaşına katılıyor ve sahnedeki göz alıcı yanının kendisinin bir versiyonu olduğunu söylerken bu durumun bir iş forması gibi olduğunu açıklıyor: “Bazı insanlara ofiste takım elbise giymeleri gerektiği söyleniyor. Bu, sadece imajımızın bir parçası. Kimse 7/24 iş kıyafeti içinde olmak istemez, hiçbirimiz sürekli göz kamaştırmak istemeyiz.”
“ANNEM BİLE TANIYAMIYORDU”
Son zamanlarda ünlü meleklerin fotoğraflarına bakan seyircilerin, Photoshop veya vücut makyajı kullanıldığını anlayamasa da eski modeller aslında büyük fark olduğunu anlatıyor.
Josephine Skriver, “Caddedeki büyük reklam panolarının yanında 30 dakika dururdum ve tek bir kişi, iki kişiyi bir araya getiremezdi. Resimlerime benzemiyorum. Bazen annem, ‘Bu sen misin? Böyle göründüğünü bile bilmiyordum’ derdi.”
HİÇ ÇIPLAK HİSSETMEDİM ÇÜNKÜ…
Skriver, yoğun vücut makyajını ise şu sözlerle adeta ortaya koyuyor: “Sürekli iç çamaşırı çekiyor olmama rağmen, kendimi hiç çıplak hissetmedim çünkü iki kat vücut makyajımız vardı.”