Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edilen 36 maddelik vergi paketi, kısa süre içinde Genel Kurul gündemine gelecek.
Hükümet, paketi “vergi adaletini güçlendirme ve kayıt dışılıkla mücadele” amacıyla sundu. Ancak Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın hazırladığı Etki Analizi, düzenlemenin temel amacının kamu gelirlerini artırmak olduğunu ortaya koyuyor.
350 Milyar TL’lik Etki: Gelirin 200 Milyarı Ek Vergiden
Kamuoyuyla paylaşılmayan Etki Analizi’ne göre, yeni vergi paketinin toplam etkisi yaklaşık 350 milyar TL olacak. Bunun 200 milyar TL’si ek gelir, 150 milyar TL’si tasarruf yoluyla sağlanacak.
Düzenlemelerin büyük bölümü doğrudan vergi tabanını genişletmeye ve prim yükünü artırmaya odaklanıyor.
Neden Yeni Düzenleme Gerekti?
Hazine, 2025 bütçesindeki açıkla mücadele için yeni gelir kaynakları arıyor.
İşveren prim oranının %11’den %12’ye çıkarılmasıyla 111 milyar TL,
Prime esas kazanç üst sınırının yükseltilmesiyle 63,7 milyar TL,
Kira istisnasının daraltılmasıyla 22 milyar TL,
Noter harçlarıyla 13,1 milyar TL ek gelir bekleniyor.
Ayrıca, genç girişimci teşvikinin kaldırılması ve işveren prim desteğinin düşürülmesi sayesinde yaklaşık 110 milyar TL’lik tasarruf hedefleniyor.
Ekonomist Emre Şirin, bu paketin “reform değil, gelir artırıcı bir düzenleme” olduğunu belirterek şöyle diyor:
“Kamu harcamaya devam edecek. Kaynak ihtiyacı sürecek ve yeni vergi icatlarıyla karşılaşacağız. 2026, 2025’i aratabilir.”
Kira Gelirlerinde Yeni Dönem
Konut kira gelirlerinde vergi istisnası artık yalnızca emekli, dul, yetim ve malul aylığı alanlara uygulanacak. Diğer mülk sahipleri, yıllık kira gelirlerinin tamamını beyan edecek.
Konut kredili ev sahiplerinin faiz giderlerini düşme imkânı da kaldırılıyor. Bu adımın, düşük ve orta gelirli haneler için dolaylı bir servet vergisine dönüştüğü eleştirileri yapılıyor.
Şirin, bu yükün kiracılara da yansıyacağını belirtiyor:
“Vergi görünürde ev sahiplerine, ama sonuçta kiracıya yansıyacak.”
Gayrimenkul ve Araç Satışında Yeni Harçlar
Tapuda satış bedeli ile piyasa değeri arasında fark tespit edilirse, vergi ziyaı cezası yüzde 25 yerine bire bir uygulanacak.
İkinci el araç satışlarında noter harç muafiyeti kalkıyor; satış bedeli üzerinden binde 2 oranında (en az 1000 TL) harç alınacak.
Hükümet kayıt dışılığı önlemeyi amaçlıyor, ancak bu düzenlemelerin piyasa maliyetlerini artırarak işlemleri yavaşlatabileceği belirtiliyor.
Yeni Harçlar: Sağlık, Kuyumculuk ve Taşınmaz Sektörü Etkilenecek
Sağlık kuruluşları, veteriner klinikleri, kuyumcular ve gayrimenkul işletmeleri artık 10 bin TL ile 7,5 milyon TL arasında yıllık faaliyet harcı ödeyecek.
Bu, doğrudan oran artırımı yerine gelir tabanını genişletme stratejisi olarak değerlendiriliyor.
Sosyal Güvenlik Primleri Artıyor
İşveren prim oranı %11’den %12’ye, emeklilik primi 1 puan artırılıyor.
Kısmi süreli çalışanlar, tarım işçileri ve ev hizmetlerinde çalışanların prim oranları %21’e çıkıyor.
İmalat dışı sektörlerde Hazine prim desteği 4 puandan 2 puana düşürülüyor, genç girişimcilere verilen destek kaldırılıyor.
Ayrıca askerlik borçlanması, isteğe bağlı sigorta ve BAĞ-KUR ihya prim oranları %45’e yükseliyor.
Ekonomist Şirin’e göre:
“Yük, yine sabit gelirlinin sırtında. Dolaylı vergiler adaletsizliği artırıyor.”
Vergi Adaleti Tartışması
Resmî gerekçede “vergi adaleti” vurgusu yapılsa da uzmanlar, yüksek gelir gruplarının değil, orta sınıfın daha fazla etkileneceğini savunuyor.
Serbest yatırım fonu istisnaları kaldırılırken, servet vergisi veya artan oranlı gelir vergisi gibi doğrudan adalet sağlayıcı düzenlemeler yer almıyor.
Türkiye’de toplam vergi gelirlerinin üçte ikisini dolaylı vergiler oluşturuyor. Bu da düşük gelirli kesimi orantısız şekilde etkiliyor.
Sonuç: Gelir Artışı mı, Vergi Adaleti mi?
Paket, Hazine’ye yeni gelir yaratırken vergi adaletini güçlendirme hedefinden uzak bir tablo ortaya koyuyor.
Emekliler, ücretliler ve küçük işletmeler üzerindeki yük artarken, sermaye kesiminin istisna ve muafiyetleri 2026’da 3,6 trilyon TL’ye ulaşacak.
Ekonomistler, adaletli bir sistem için yalnızca gelir değil, harcama politikalarının da yeniden düzenlenmesi gerektiği görüşünde birleşiyor.


